G.ŞIRNAKHABER- Beytüşşebap İlçesi'nde 29 Mart'taki yerel seçimlerde Belediyeyi DTP'nin kazanmasının ardından DTP’liler AKP'li korucuların ve AKP'lilerin, DTP ilçe örgütüne ve DTP'lilerin evine saldırdıkları iddiasında bulunmuşlardı.
Saldırı sırasında ise birçok DTP'linin yaralandığı ve maddi zarar meydana geldiği belirtilmişti.. Olaylar sırasında koruculara ve AKP'lilere polis ise ses çıkarmadığı iddia edilmişti. DTP’liler Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı ise, yaşanan olaylara göz yumarak dava açmadığını iddia ediyorlar. DTP İlçe Yöneticileri; “Bir buçuk ay geçmesine rağmen korucular hakkında herhangi bir dava ya da soruşturma başlatmayan savcılık, olayın üzerini kapatmak istiyor. Seçimleri kazanmamızı hazmedemeyen AKP'li korucular ve AKP'liler aynı gece parti binamıza ve evlerimize saldırdılar” dedi.
DTP Beytüşşebap İlçe Yöneticisi Rahmi Ataman, yapılan saldırıda birçok arkadaşının yaralandığını ve evlerde maddi hasar meydana geldiğini ifade etti. Korucuların saldırması sırasında polisin hiçbir şekilde müdahale etmediğini hatırlatan Ataman, yapılan saldırılarda partili arkadaşlarının karşılık vermediğinin altını çizdi.
Olaylar esnasında gösterdikleri soğukkanlılığa rağmen kendileri suçluymuş durumuna düşürülmek istendiğini söyleyen Ataman, olaylardan bir gün sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ve Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunduklarına işaret etti. Başvurularının üzerinde bir buçuk ay geçmesine rağmen halen korucular hakkında bir işlem yapılmadığını dile getiren Ataman, bütün devlet yetkililerin olaya seyirci kaldığına dikkat çekti. Bu durumun hukuk dışı olduğunu söyleyen Ataman, korucular hakkında bir an önce işlem başlatılması gerektiğini ifade etti.
'Bilge Köyü gibi olaylar yaşanabilir' Yaşanan olaylar ve yapılan başvurulara rağmen devletin ses çıkarmamasını korucuların korunduğu anlamına geldiğini belirten Ataman, olayın sanıklarının ilçedeki AKP'li korucular ve AKP'li ilçe yöneticileri olduğuna vurgu yaptı. Saldırıların korucubaşı Reşit Durmuş tarafından yapıldığını söyleyen Ataman, devletin ise, korucuları halen desteklediğini iddia etti.
Ayrıca birçok arkadaşlarının ise kamu kuruluşlarındaki işlerine son verildiğini söyleyen Ataman, "Sistem ve korucular bizi bitirmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor ancak başarılı olamazlar. Eğer yetkililer bu olayların üzerine gitmezse Mardin'in Bilge Köyü'nde olduğu gibi olaylar yaşanabilir. Bunların önüne geçilmesi için devletin adım atması gerekir. Hatta Bilge Köyü'nden de büyük olaylar yaşanabilir, en azında içinde bulunduğumuz durum bunu gösteriyor. Çünkü bu eli silahlı insanların ne yapacağı belli olmaz. Herkesten beklentimiz bu sorunların bir an önce çözülmesidir" diye konuştu.
Devlet korucusunu koruyor :İlçede korucuların kendilerine düşman edildiğini belirten DTP Beytüşşebap İlçe Başkanı Recep Hakseven, yapılan saldırılarda 5 partili arkadaşlarının aracı ve iki evin tarip edildiğini hatırlattı. Devletin geçmişte olduğu gibi bugün de korucuları işlediği suçlara rağmen koruduğunu söyleyen Hakseven, savcılık tarafından onlarca şahit olmasına rağmen herhangi bir soruşturmanın başlatılmadığını ifade etti. Bu durumun hukuk dışı olduğunun altını çizen Hakseven, hukuksuzluğun bir an önce son bulması gerektiğini hatırlattı. Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı'nın taraf tuttuğunu söyleyen Hakseven, birkaç gün önce yine korucular tarafından saldırıya uğradıklarını hatırlattı.
Davanın bir buçuk aydır başlatılmamasından dolayı yine saldırılara maruz kaldıklarını söyleyen Hakseven, daha vahim sonuçların çıkmasından korktuklarının altını çizdi. Korucuların ilçede bir kaos yaratmak istediklerini ve devletin verdiği silahlara güvendiğini söyleyen Hakseven, "Bu durum olayları taraflı olarak bakmaktan kaynaklanıyor. Yoksa şimdiye kadar dava açılmıştı korucular hakkında. Ancak devlet söz konusu kendi korucusu oldu mu hiçbir şekilde sesini çıkarmıyor. Bu skandalın bir an önce son bulması gerekiyor" dedi.